Anasayfa Hakkımızda Kadromuz Vekaletname Çalışma Alanlarımız İçtihatlar Sorular & Cevaplar Kariyer İletişim

Yol Tarifi

İçtihatlar

Cezanın Ertelenmesi



Cezanın ertelenmesi, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu 51. maddede düzenlenmiştir.

 

Madde 51


 (1) İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;

a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,

b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması,

Gerekir.

(2) Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi halinde, infaz hâkimi kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhal salıverilir.

(3) Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.

(4) Denetim süresi içinde;

a) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine,

b) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,

c) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine, Mahkemece karar verilebilir.

(5) Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek infaz hâkimine verir.

(6) Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebilir.

(7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verilir.

(8) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.



Cezanın ertelenmesi, mahkeme tarafından mahkumiyet kararıyla belirlenen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir.

Kural olarak işlediği bir suçtan dolayı hapis cezası ile cezalandırılan kişinin cezası cezaevinde infaz edilir. Ancak, bazı şartların bir arada gerçekleşmesi halinde hükümlüye verilen hapis cezasının cezaevinde infazı yerine, hükümlünün denetim altında izlenmesi suretiyle cezaevi dışında cezasının infazına imkan tanınır.

 

 

 

4. Hukuk Dairesi

2006/3546 E.

 2007/612 K.

ADLİ PARA CEZASI
DOLANDIRICILIK
ERTELEME YARGILAMA GİDERLERİ
KATILMA TALEBİ
TEMEL CEZANIN TAYİNİ



Dolandırıcılık suçundan sanık O...n'ın bozma üzerine yapılan yargılaması sonunda: Mahkumiyetine dair (Ankara Dokuzuncu Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 14.07.2005 gün ve 2004/251 Esas, 2005/105 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 16.05.2006 tarihli tebliğnamesi ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şeklide oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafiinin suçun sübut bulmadığına, hapis cezasının para cezasına çevrilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:

1-Duruşmada hazır bulunan sanık ve müdafiine katılma talebine karşı diyecekleri sorulmadan müdahillik kararı verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 238/3. maddesine aykırı davranılması,

2-5252 sayılı Yasa'nın 9/3. maddesi uyarınca, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasa ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasa'nın ilgili tüm hükümleri olaya uygulanıp, bulunacak sonuç cezaların denetime imkan verecek şekilde karşılaştırılması yapılarak lehe yasanın tespiti gerektiği gözetilmeden ve gerekçesi de gösterilmeden, 5237 sayılı Yasa'nın uygulanması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,

3-5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi gereğince, temel cezanın tayini sırasında elde edilen haksız menfaat miktarı da gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması,

4-5237 sayılı TCK'nın 61/8. maddesi uyarınca, temel adli para cezasının tayininde esas alınacak tam gün birim sayısı üzerinden artırım ve indirimler yapıldıktan sonra belirlenen sonuç gün ile bir gün karşılığı takdir edilen miktarın çarpılması suretiyle sonuç adli para cezasının tayini gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla adli para cezasına hükmolunması,

5-5237 sayılı Yasa'nın 53. maddesinin 4. fıkrası gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenmiş olan sanık hakkında, aynı maddenin 1. fıkrasının uygulanamayacağının gözetilmemesi,

6-5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi uyarınca, sadece kısa süreli hapis cezasının ertelenebileceği, adli para cezasının ertelenemeyeceğinin gözetilme mesi,

7-5237 sayılı TCK'nın 51/7. maddesinin infaza ilişkin olduğunun gözetilmemesi,

8-5271 sayılı CMK'nın 230/1-a maddesi gereğince iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile aynı Kanun'un 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği yer ve zaman diliminin gerekçeli kararda gösterilmemesi,

9-5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesi hükmüne aykırı olarak sanıkların yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesi,

10-Delil niteliğinde bulunan belgelerin dosyada saklanması gerektiği gözetilmeden, adli emanette kayıtlı olan tüm eşyaların müsaderesine karar verilmesi,

Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca istem gibi (BOZULMASINA), 07.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 



9. Ceza Dairesi

2007/3341 E.

2007/7740 K.

BELLİ HAKLARDAN YOKSUN BIRAKMA
ERTELEME
KEFALET PARASININ İADESİ
SÜRÜCÜ BELGESİ
TAKSİRLE İŞLENEN SUÇ



Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;

1- Gerekçeli kararda, suçun işlendiği yer ve zaman diliminin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,

2- Sürücü belgesinin 5237 sayılı TCK'nın 53/6. maddesi yerine, 2918 sayılı Yasa'nın 118/5. maddesi gereğince geri alınmasına karar verilmesi,

3- Taksirle işlenen suçlarda uygulama yeri bulunmadığı gözetilmeden sanığın 5237 sayılı TCK'nın 53/1-3. maddesi uyarınca belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi,

4- Kefalet parasının sanığa CMK'nın 115. maddesi uyarınca iadesi yerine karar kesinleştiğinde iadesine karar verilmesi,

5- 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesine uygun şekilde sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlığını ve suç işleme eğilimini değerlendirmeyen yetersiz ve yasal olmayan gerekçe ile cezanın

ertelenmesine karar verilmesi,

Kanuna aykırı, katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı (BOZULMASINA), 30.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 



8. Ceza Dairesi

2007/6652 E.

2008/14516 K.

HAPİS CEZASINNI ERTELENMESİ
ZARARIN GİDERİLMESİ KOŞULU


Gereği görüşülüp düşünüldü:

Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazların reddine; ancak,

Ertelemenin ko şula bağlanmasına ilişkin 5237 sayılı TCK'nın 51/2. madde ve fıkrasında düzenlenen koşul kavramının, işlenen suçtan dolayı gerçek veya tüzel kişilerin ya da kamunun uğradığı bütün zararın ödenmesini kapsadığı gözetilmeden, sanık hakkında hükmolunan hürriyeti bağlayıcı cezanın, işlenen suçtan kaynaklanan zarar niteliğinde olmayan yargılama giderinin ödenmesi koşuluna bağlanması,

Bozmayı gerektirdiğinden, hükmün CMUK'nın 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), ancak bu aykırılığın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ertelemeye ilişkin kısmından "sanığın yargılama giderini ödemesi şartıyla" ifadesinin çıkartılması suretiyle hükmün (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), 22.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 



8. Ceza Dairesi

2007/1159 E.

2007/3504 K.

DAVAYA YENİDEN BAKACAK OLAN MAHKEMENİN HAK VE MECBURİYETLERİ
HAPİS CEZASININ ERTELENMESİ
PARADA SAHTECİLİK



Parada sahtecilik suçundan sanık Burhan'ın yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne ve ertelemeye dair Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 17.4.2006 gün ve 479 esas, 196 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile 7.2.2007 günü daireye gönderilmekle incelendi:

Gereği görüşülüp düşünüldü:

I- Hükme dayanak yapılan Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 1998/263-161 esas-karar sayılı dosyası getirtilip delil olarak dosya arasına konduktan ve anılan dosyada sanık olarak yargılanıp mahkumiyetlerine karar verilen Faruk ve Eyüp tanık olarak dinlendikten sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması,

II- Hukuki değerden yoksun fotokopiden ibaret onaysız olay tutanağı, sanığın soruşturma evresi beyanları ile tüm hazırlık evraklarının hükme dayanak yapılması,

III- Kabul ve uygulamaya göre de;

1- Dosya kapsamına ve mahkemenin kabulüne göre sanığın suça konu sahte parayı bilerek kabul edip, piyasaya sürmesi biçimindeki eyleminin 765 sayılı TCK.nun 316. ve 5237 sayılı TCK.nun da 197/1. madde ve fıkrasına aykırılık oluşturduğu ve anılan her iki yasa hükümleri birbirleriyle karşılaştırıldığında; 5237 sayılı TCK.nun 197/1. madde ve fıkrası uyarınca hükmolunacak hapis cezasının alt haddi bakımından hükümlü lehine ise de, somut olayda hükümlünün, taklit veya tağyirde iştiraki olmaksızın taklit veya tağyir eden kimse veya mutavassıt ile anlaşmaksızın suça konu sahte parayı piyasaya sürme biçiminde gerçekleşen eylemi nedeniyle 765 sayılı TCK nun 316, 318. maddelerinin uygulanacağı ve 765 sayılı TCK.nun hükümlü lehine bulunduğu gözetilmeden, olayda uygulama yeri bulunmayan 5237 sayılı TCK nun 197/2. madde ve fıkrasıyla hüküm kurulması,

2- Hükmolunan adli para cezasının ertelenemeyeceği gözetilmeden, sanığa verilen cezanın ayırdedilmeksizin ertelenmesi suretiyle 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesine aykırılık yapılması,

Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan CMUK. un 326/son madde ve fıkrası uyarınca sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün bu sebepden dolayı (BOZULMASINA), 8.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.