Anasayfa Hakkımızda Kadromuz Vekaletname Çalışma Alanlarımız İçtihatlar Sorular & Cevaplar Kariyer İletişim

Yol Tarifi

İçtihatlar

işveren tarafından istifaya zorlanan veya kendi rızası olmadan istifa dilekçesi imzalatılan işçiye, işveren ihbar tazminatı ödemelidir

Yargıtay 22.Hukuk Dairesi 2017/14521 E. , 2018/21752 K.

 

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 22/12/2008 tarihinde ustabaşı olarak çalışmaya başladığını ve işten çıkarıldığı 27/01/2014 tarihine kadar 1.200,00 TL net ücret karşılığında 05/05/2009 tarihine dek sigortasız, sonrasında ise sigortalı olarak çalıştırıldığını, 27/01/2014 tarihinde işveren ve oğullarının müvekkiline zorla, baskı ve tehdit ile özgür iradesi olmadan bir belge imzalattıklarını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, Savcılığa yapmış olduğu şikayetin takipsizlik ile sonuçlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının ... sözleşmesini kendisinin feshettiği, fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar, taraflarca temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Taraflar arasında davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı uyuşmazlık konusudur.

İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir sebep olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin 4857 sayılı iş Kanunu'nun 24 ve 25. maddelerinde yazılı olan sebeplere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih sebebi bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26. maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.

Somut olayda, her ne kadar Mahkemece davacının iş sözleşmesini istifa dilekçesi ile kendisinin feshettiği, ancak fesihte haklı olduğu sonucuna ulaşılmışsa da, davacı iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğini ve dosyada bulunan 27/01/2014 tarihli istifa ve ibraname başlıklı yazıyı işveren ve oğullarının zorla, baskı ve tehdit ile özgür iradesi olmadan imzalattıklarını iddia etmiş ve hemen akabinde Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği şikayet dilekçesinde ayrıntılı biçimde belirttiği hususları anlatmıştır. Hal böyle olunca, davacının söz konusu iddialarında samimi olduğu ve istifa dilekçesini kendi rızasıyla imzalayan birinin hemen ertesi gün suç duyurusunda bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dolayısıyla istifa dilekçesini kendi rızası olmadan imzaladığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiğinin kabulü ile, ihbar tazminatı isteminin de kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10/10/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.